İmamoğlu, iktidarın seçim sonucunu etkilemek için bir kurgu planladığını ileri sürerek, yüzde 50.03 oy oranını hedeflediklerini belirtti. Ancak Mansur Yavaş ile birlikte bu oyunu bozdular. İstanbul’da 12-13 meydanda kutlama hazırlıklarının tespit edildiğini söyledi. Ayrıca Cumhurbaşkanı’nın Ankara’dan İstanbul’a dönüşünün bu kurguyla ilişkili olduğunu iddia etti. İmamoğlu, kendisinin komplo teorileriyle uğraşmadığını da vurguladı.
İmamoğlu, seçim sürecini değerlendirirken şunları dile getirdi: “İkinci tur daha kolaydı. Birinci tur daha zordu, 31 Mart gibi. İlk seçimimiz olan 31 Mart’ta çok az bir farkla kazandık. O zaman duygusal olarak farklıydı, şimdi de öyle. Gönüllülerimizde büyük bir artış yaşadık, bu beni bile şaşırttı. 210 bin gönüllü arkadaşımız var. Sandığa gençlerin büyük oranda katılmasını bekliyoruz. Gençler arasında değişim talebi en yüksek. Bir süre için yaşlılar arasında karamsarlık hakimdi. İlk adaylık haftamda rakibim yüzde 70’e yakın oy alacak deniliyordu.
46 bin kilometre yol yaptım. 50 ilde 85 miting düzenledim ve hala sesimi düzeltemedim. Bu süre zarfında çocuklarımla çok az görüştüm. Birinci turda üzgünüm, daha iyi bir sonuç bekliyordum. Kazanma ihtimalini görüyorduk. Elimizdeki verilere dayanarak açıklama yaptık. 2 gün önceki toplantıda, o gece Kılıçdaroğlu’nun dışında o geceyi ilk anons eden biz olacaktık. Kararımızı vermiştik.”
İmamoğlu, yalan ve iftira atmaktan uzak olduklarını belirtti ve bu tür suçlamaların ardı ardına sıralandığını ifade etti. Düzenin ve sistemin düzgün çalışması gerektiğini vurguladı. Bakanlar ve vekillerin aday adayı olması, valilerin ve kaymakamların görevlerinden ayrılıp siyasi kampanyalara katılması gibi durumların kabul edilemez olduğunu söyledi. İmamoğlu, medya mensuplarının neden üç aydır Kanal İstanbul’u gündeme getirmediğini sorma cesaretini neden gösteremediğini eleştirdi. Son olarak, İmamoğlu, iktidarın FETÖ ile ilişkisi olduğunu iddia etti ve bu konuyu anlatacaklarını belirtti.