Duvarlardaki duyurularda ise kadınların çarşaf giymesi ya da 40 yaşından genç erkeklerin sakal bırakması yasaklanıyor. Çin’in amansız modernleşme ve milliyetçi nüfus politikalarına sahne olan kentte Uygurlar azınlıkta kalırken, yaşadıkları mahalleler de sıkı bir denetim altında tutulduğu ve özgürlükler kısıtlandığı içi “getto”lar haline dönüşüyor.
216 yılında yayınlanan bir genelge ile Korla’da yaşayan Müslüman halkın nasıl giyineceği,baş örtülerini ve taktıkları şalı nasıl örteceği kousunda hükümler yer almakta ve aykırı hareket edenlerin çeşitli maddi ve fiziki cezalara çarptırılacağı bilgisi yer almıştı.
BAŞÖRTÜSÜ VE TESETTÜR VE SAKAL BIRAKMA YASAĞI YILLARDAN BERİ SÜRDÜRÜLÜYOR
İşgalçı Çin yönetimi Müslüman Uygur Türklerinin dini inançlarını ve milli örf adet adet ,gelenek ve göreneklerini yıllar öncesinden yasaklamış durumda. 2014’de yürürlüğe konan “Dini Radikalizm ve Aşırı Akımlarla Savaş” kampanyası çerçevesinde Müslüman hanımların başörtü takması ve inançlarına uygun şekilde tesettürlü giyinmeleri ve erkeklerin sakal bırakmaları ve bu şekilde dışarıya çıkmaları yasak ve görüldükleri yerde tutuklanıyorlar. Kadınların baş örtülerine zorla el konuluyor ve uzun kıyafetleri makasla kesilerek kısaltılıyor.Tekrarı halinde ise,Eğitim= Ügünüş adı altında psikoloji baskı ve ideolojik eğitime tabi tutularak beyin yıkama zulmüne tabi tutuluyor.Buna uymayanlar ise, “Aşırı Dini Duygularına Sahip” oldukları suçlaması le tutuklanıyorlar ve 3-7 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılıyor.
Tesettürlü giyinmek.başörtüsü ve sakal bırakanlara karşı en sert uygulamaların yapıldığı bölgelerin başında Doğu Türkistan’in tarihi kültür merkezlerinden Kusen medeniyetinin merkezi konumundaki dini ve milli hassasiyetlerin çok güçlü olduğu Aksu’ya bağlı Kuçar şehri gelmektedir.
Çin zulmü bitmiyor. Allah çini kahretsin galiba herkes
yok edilince aynı bosnadaki gibi soykırımı anma töreni düzenleyeceğiz. Bütün Türklerin yok edilmesi mi bekleniyor.